SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU SIFATU’S-SALAT

<< 470 >>

باب: من صلى بالناس، فذكر حاجة فتخطاهم.

158. İmamın Selâm Verip Namaz'dan Çıktıktan Sonra Aklına Gelen Bir İşini Gidermek Üzere Derhal Kalkıp Cemaat'in Arasından Geçerek Gitmesi

 

حدثنا محمد بن عبيد قال: حدثنا عيسى بن يونس، عن عمر بن سعيد قال: أخبرني ابن أبي مليكة، عن عقبة قال: صليت وراء النبي صلى الله عليه وسلم بالمدينة العصر، فسلم ثم قام مسرعا، فتخطى رقاب الناس، إلى بعض حجر نسائه، ففزع الناس من سرعته، فخرج عليهم، فرأى أنهم عجبوا من سرعته، فقال: (ذكرت شيئا من تبر عندنا، فكرهت أن يحبسني، ففأمرت بقسمته).

 

[-851-] Ukbe İbnü'I-Hâris (r.a.) şöyle demiştir: "Bir defasında Medine'de iken Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in arkasında ikindi namazı kılmıştım. Selâm verip namaz'ını bitirdikten sonra çok hızlı bir şekilde kalktı ve cemaat'in omuzlarından atlayarak acele ile hanımlarından birisinin odasına girdi. Cemaat Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'İn böyle acele ettiğini görünce endişelendi ve dehşet içinde donakaldılar. Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem dışarı çıktığında cemaat'in şaşkınlığını ve endişelerini anlayıp şöyle buyurdu: Namaz kıldırırken aklıma sahip olduğumuz bir miktar altın takıldı. Ben de bu düşünce'nin beni alıkoymasını istemedim. Derhal kalkıp eşlerimin yanına gittim ve onun hemen dağıtılmasını istedim.

 

Tekrar: 1221, 1430 ve 6275

 

 

AÇIKLAMA:     İmam Buhârî'nin kullanmış olduğu bu bâb başlığı bir önceki bâbla ilgilidir. Burada anlatılmak istenen, namazdan çıktıktan sonra beklemenin kalkıp gitmeyi gerektiren herhangi bir ihtiyaç bulunmaması durumuyla ilgili olduğudur.

 

Ashâb-ı kirâm'ın Resûlullah'ın bu telaşlı hareketinden en­dişeye kapılmaları doğaldır. Çünkü onlar Resûlullah'ın            alışılmı­şın dışında telaşlı bir hareketini gördükleri zaman başlarına kötü bir şey geleceğinden korkarlardı.

 

Resûlullah'ın "Ben de bu düşüncenin beni alıkoymasını is­temedim" şeklindeki buyruğu "Bu düşüncenin beni Allah Teâlâ'ya bütün varlı­ğımı vererek yönelmekten ve teveccüh etmekten alıkoymasını istemedim" anla­mına gelir.

 

İbn Battal bu ifadenin başka bir anlama geldiğini söylemiştir: "Bu rivayet göstermektedir ki, bir kimse vermesi gereken sadakayı geciktirirse kıya­met gününde alıkonacaktır."

 

Bu rivayette geçen "Onun hemen dağıtılmasını istedim" ifadesi Ebu Âsim ri­vayetinde "Onu derhal dağıttım" şeklinde nakledilmiştir.

 

Hadis’ten çıkarılan sonuçlar:

 

1. Selâm verip namazdan çıktıktan sonra beklemek gerekli değildir.

2. İhtiyaç dolayısıyla cemaatin omuzlarını çiğneyerek ilerlemek mubahtır, herhangi bir sakıncası yoktur.

3. Namazla alakası olmayan hususları düşünmek namazı bozmaz ve hatta kemalini de eksiltmez.

4. Yapılması caiz olan işlere - namazdan sonra yerine getirmek üzere - na­maz sırasında karar vermekte herhangi bir sakınca yoktur.

5. Bir kimse bizzat yapabileceği bir işi başkalarına - vekalet vb. yollarla -devredebilir.